sadece, bu sıfatla, bu itibarla, böyle olmak sıfatıyla, haddi zatında.
I am a doctor, and as such, must refuse to do this: Ben bir doktorum, bu sıfatla/itibarla bunu yapamam.
Latin, as such, is not very useful, but as one of the sources of English it is important: Lâtince haddi zatında o kadar yararlı değildir, fakat İngilizcenin kaynaklarından biri olarak önem taşır.